Daha önceleri
buralar köyün mezarlığıymış. Cevizin olduğu yerlerde köylülerimizin
bahçesiymiş. Okulun oradaki Yukarı pınarın suyu kerpiç dökmek için arklarla
Kağlinharmana götürülürmüş. Yol geçince mezarlıktan yeni mezarlık olarak
Partoğun dereye defin yapılmaya başlanmış yıl 1937.
Türbenin ilk yapılışına Paşa Dede Selami Ulusoy ön ayak olmuş. Taş duvar
ustası Cafer Erçin mezarları buraya taşımış. Buranın ilk hali Kara yapıymış.
Yol yapıldığı 1950-54 lı yıllarda türbeyi damından su sızıntısından korumak
için çatı yapılıp tuğla döşenmiş. Türbe 1984 ta tekrar onarılmış, en son 2014
yılında tamir gören türbede perşembeyi cumaya bağlayan akşamları köy halkı
tarafından niyaz edilmektedir.
Soldan yol tarafındaki 1.mezar Pir Ahmet Şıh a ait,
Ortadaki mezar Zekine Anaya ait,
Sağda ceviz tarafındaki mezar Fadime Anaya ait,
Ayakucundaki mezar ise köylümüz Döne isimli bayana aittir.
Ağanın bağlar ismiyle bilinen üzüm bağlarında yetişen; üzüm, elma, armut
gibi ürünlerin dipleri köylülerimiz tarafından davul zurna eşliğinde imece
usulü güzün depilip bakımları yapılırmış. Ürün zamanı gelince de ürünler itina
ile toplanır, kelek denen kulübede pekmezi kaynatılıp kazanlara doldurarak
davul zurna eşliğinde kanılara yükleyip Yazır köyünde oturan Paşa Dede Selami
Ulusoy ailesine teslim edilirmiş.
Zekine Ana ile Pir Ahmet Şıh nişanlıdır, evlenemeden hakkın rahmetine
kavuşmuşlardır. Aynı zamanda emmi çocuklarıdır. Zekine Anayı, Ağanın bağda üzüm
toplarken yılan sokmuş kurtaramamışlar. Hiçbir şeyden haberi olmayan Pir Ahmet
Şıh atına binip nişanlısının görmeye köye gelir. Köyde Zekine Ananın vefat
haberini öğrenince gama, kedere, kasvete kapılır. Çok üzülür ve sonunda
dayanamaz fazla zaman geçmeden peşinden o da hakkın rahmetine kavuşur. İkisini
ayırmazlar Zekine Ananın yanına yan yana köyde toprağa verirler. Fadime Ana,
Amasya ya sürgüne giden Bektaşi tekkesi postnişini Hamdullah efendinin kızıdır.
Doğduğundan beri hastalıklı bir yapısı vardır. Birlikte Amasya ya sürgüne
götürülürken 1826 yılın da bizim köyün yakınlarında rahatsızlanarak hakkın
rahmetine kavuşur, köylülerimizde sahip çıkıp getirip köyde toprağa
verirler.
Bu mezarlar Bektaşi ocağı mensuplarına ait olduğundan koruma altına alınıp
şimdiki yerine nakledilir. Bu mezarlar nakledildikten sonra köylümüz Döne
isimli bayanın mezarı ortalık yerde tek başına yalnız kalmış, Selami Dedede
"onu yalnız bırakmayın orda, onuda alın içeri" der, başka bilgi
yoktur. Ceviz ağacının bulunduğu yer Halil Efendinin bahçesiymiş. Bu cevizi Halil
Efendinin azabı olan Gülbek dikmiş. Kaynak kişi Cemile Ulusoy Arat (
Camile bacı) .
Karayapının üzerinde çok katmer yedik. Masum pak çocuklarla Yağmur duası
ederdik. Bize sizin günahınız olmaz sizin dualarınız kabul edilir derler ekmek
yapan evler katmer yapar orada yerdik. Sonrada halka olur elele tutar
zıplayarak ve dönerek ver Allahım ver selli sulu yağmur ver diyerek bağırırdık.
Kaynak kişi Ahmet Sağlık anlatımı
Yapının dışında bulunan tek mezar, buraya 2014 yılında nakledildi. Eski yeri 100 m ilerideki, dut ağaçlarının orasıydı. Hayvanlar pislemesin diye eski yerindeki mezar 1-1,5 m yüksekçeydi. Bu mezar İmamoğlu sülalesinden köyde imamlık yapmış, İmam Emmi ye aittir. İmam Emmi Gökköyde uzun süre imamlık yaptıktan sonra köyden gitmeye karar vermiş, fakat Gökköylüler İmam Emmiye köyde kalması için Karavelinin Kırdığı mevkiinden, Kışla Köyüne bakan Kızılyar denilen yerden, Cehrilik korusu verip köye yerleşmesine ikna etmişler. Köyde kendisinden sonra gelecek dini işleri yürütecek insanları yetiştirmiştir. Köyde akrabaları halen mevcuttur. Kaynak kişi Hasan Uprak anlatımı.
Güncelleme tarihi 20.04.2024
©. Kaynak göstermeden yayınlanamaz. Tüm Hakları Saklıdır.